Bu değişiklik fikri aklıma geldiğinde,
yumurtanın tavuğun kıçında piştiği sıcaklıkta
günlerden birisiydi ve ben kenar semtlerden
birisinde açtığım muayenehanemin duvarındaki
çatlak ve delikleri 378'nci kez saymakla
meşguldüm.
Hasta akınına uğrayacağımı düşünerek ise
aldığım, tam bir kız kurusu olan
sekreter-hemşire karışımı yardımcım da, ayni
can sıkıntısıyla yüzü ve kollarındaki kılları
bitirmiş, bacaklarındakileri yolmaya
başlamıştı.
Oysa ne büyük hayallerle açmıştım burasını.
Öncelikle kendime en uygun uzmanlık dalını
seçtiğime emindim. Jinekoloji ya da nisaiye.
En yeni deyimiyle, kadın hastalıkları uzmanı.
Kadınlara olan düşkünlüğüm yüzünden, her an
onlarla içli dışlı olabileceğim bir meslek
seçmek zorundaydım. İnsanların bütün
sorunlarının cinsellikten, özellikle de
kadınlar ve onların bilgisizliklerinden
kaynaklandığına inanıyor, onlara bu konuda
yardımcı olarak kısa zamanda büyük bir ün
yapacağımı düşünüyor ve üstü açık arabamın
arka koltuğuna bornozumla oturmuş viskimi
yudumlayarak boğaz turu atacağım günlerin pek
uzakta olmadığı duygusuna kapılıyordum.
Ne var ki, bu umutlarla yatıp kalktığım üç ay
boyunca, elini daktilosunun merdanesine
kaptıran daire komşum avukat ile sidiğini
tutamayan 80'lik bir ihtiyar dışında kimse
uğramadı bile.
Gerek can sıkıntımı gidermek, gerekse kadının
genital yapısına ilişkin bilgilerimi tazelemek
için, bizim kız kurusunu bu üç ay boyunca
belki elli kez muayene ettim. Her seferinde de
bakire ve sapasağlam çıktı.
Geçenlerde, öğlen yemeği dönüsü baktım bizim
kız kurusu masasında yok. Neyse deyip odama
geçtim ki, paravanın arkasından sesi geliyor.
Tahmin edebileceğiniz gibi, bizimki beni
bekliyor.
"Hayrola" dedim.
"Bugün beni muayene etmeyecek misiniz?" diye
sordu kırıtarak.
"Hayır!" dedim. "Etmeyeceğim. Dölyolu haritanı
çıkaracak kadar iyi tanıyorum seni artık. Hiç
bir bokun olmadığını da biliyorum."
"Ama benim boğazım ağrıyor."
Iste onun bu içten davranışı, değişiklik
fikrinin dogmasına sebep oldu. Hemen ertesi
gün, "Jinekolog" yazan tabelayı indirtip,
yerine "KBB Uzmanı" yazan bir tabela sipariş
ettim. Ne fark ederdi sanki? Vajinasına
bakacağım yerde, boğazına bakarım milletin.
Kürtaj yapar gibi alırım bademciklerini.
Sonuç umduğumdan daha iyi oldu. Gelene ağrı
kesici, gidene ateş düşürücü yazıp idare
ediyorum. İsler yolunda yani. Kadınlara olan
düşkünlüğüm ve genital bilgilerimi tazeleme
sorununa gelince; bu ilgimin yatmaktan çok
bakmaya yönelik olduğu düşünülürse, fazla bir
zorluk çekmediğim kolayca tahmin edilebilir.
Bizim elma kurusu kendisiyle ayni akıbeti
paylasan arkadaşlarını -ki epeyce
kalabalıklar- belirli aralıklarla muayene
olmaya ikna etti (bunun için dünyanın parasını
kopardı benden). Böylece kızlar periyodik
olarak muayeneye geliyorlar. Uzun uzun
inceledikten sonra hala bakire olduklarını
müjdeliyorum. Hem onlar rahatlıyor, hem de
ben. |