BİR UÇAK KAÇIRMA HİKAYESİ



- Afedersiniz hostes hanım!
- Buyrun beyefendi?
- Eee...şey ben uçağı kaçıracaktım.
- Şimdi olmaz efendim, servise başlıyoruz. Servis bitsin, rahat rahat kaçırırsınız.

- Pardon hostes hanım! Bitti mi servis?
- Ha evet. Çok özür dilerim, siz uçağı kaçıracaktınız değil mi? Pardon unuttum
- Önemli değil şimdi müsait mi acaba?
- Siz rahatsız olmayın ben bir kaptana sorup geleyim.

- Afedersiniz Kaptan, içeride uçağı kaçırmak isteyen biri var.
- Yine mi!...Nereye kaçıracakmış?
- Bi saniye Kaptan sorup geleyim.

- Pardon beyefendi ama, nereye kaçıracaktınız uçağı? Kaptan soruyor da.
- Bilmem hiç düşünmedim.
- Siz de bir tuhafsınız yani beyefendi. İnsan nereye gideceğini bilmez mi? Araba değil ki bu istediğiniz yerde dursun. Bakın bu derginin arkasında harita var. İnceleyin, kararınızı verince seslenin.

- Karar vermiş Kaptan. Sibirya'ya gitmek istiyormuş.
- Çüşş...Salak mı bu yaa...Bu havada Sibirya'ya gidilir mi? İnsan Havaii filan der. Çağırsana şunu buraya.

- Korsan sen misin? Pek de çelimsiz birşeymişsin be. Korsan dediğin şöyle iriyarı filan olur. Neyse, Silahın nerde göster bakayım. Gerçek mi o? Bak oyuncaksa uğraştırma bizi. Tamam tamam. Bak şimdi, Sibirya'ya filan gidemeyiz. Orası çok soğuktur. Üstelik yakıtımız da yetmez. En iyisi biz şimdi Ankara'ya gidelim, yakıt filan alırız. Ondan sonra nereye dersen götürürüz seni.

- Tamam abi sen öyle diyorsan...
- Otur şöyle bir çay kahve iç. Ben de kuleye haber vereyim.

- Alooo...Kule...Kule beni duyuyormusun. Kaçırıldık.
- Yine mi?
- Evet.
- Yolculuk nereye?
- Şimdilik Ankara'ya iniyoruz. Sonra karar verecek.
- İyi, tamam. Siz inin biz gerekli hazırlıkları yaparız.

- Eee...Şimdi ne olacak kaptan.
- Ne bileyim, Korsan sensin. Ne istiyorsun? Niye kaçırdın bizi?
- Protesto için.
- Ne protestosu? Neyi protesto ediyorsun?
- RTÜK'ü.
- Hass...Ulan bunun için uçak kaçırılır mı? Git boğaz köprüsüne çık, üstüne benzin dök, ne bileyim...Git meclisin önünde soyun...
- Onu da düşündümde....hiç uçağa binmemiştim vesile olur dedim.
- Allahım sen bana sabır ver. Aloooo...Kule uyuyor musunuz yahu? Birşeyler yapmıyacak mısınız?
- Ne uyuması yahu, kriz masası kuruyoruz.
- İki saattir kuramadınız mı?
- Öyle kolay sanki. Bir montaj talimatı yazmışlar anlayabilene aşkolsun. Çözemedik nasıl kurulacağını bu masanın.

- Afedersiniz Kaptan Korsan'a telefon var.
- Bana mı? Kim arıyor? Anlaşmak mı istiyorlar? Alo?
- Allooo...Recep abi. Abi yazıklar olsun abi be. Uçak kaçırıyorsun da bir haber etmiyorsun.
- Yahu sen de nereden çıktın? Nasıl duydun?
- Nasıl duydunu var mı abi. Kahvede bütün arkadaşlar seni seyrediyoruz. Meşhur oldun valla.
- Deme yahu!..

- Evet sayın seyirciler kanalınız ZTV olarak bir ilki daha gerçekleştiriyor ve kaçırılan uçaktaki yolculardan biri ile bağlantı kuruyoruz. Efendim beni duyuyor musunuz?
- Ha!..Ne?..Evet evet.
- Bize biraz durumunuzu anlatır mısınız?
- 1956 Kırşehir doğumluyum, evliyim, iki çocuğum var, bir kamu kuruluşunda çalışıyorum, yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim.
- Hayır...Yani uçaktaki durum nedir efendim. Korsan şu an nerede? Ne yapıyor?
- Korsaan, şu anda ensesini kaşıyor. Şimdi de burnunu karıştırmaya başladı. Hostesin çorabı kaçmış. Arkamdaki yolcu da çok fena horluyor.

- Uçağın kapısında biri var kaptan.
- Biri mi? Kim? Ne? Ne istiyor kızım?
- Pizzacı çırağı.
- Ne pizzası yahu? Kim pizza söyledi. Ulan korsan morsan dinlemem çakarım şimdi. Bize niye sormuyorsun?
- Valla ben söylemedim kaptan.
- Bir de telefon tamircisi geldi kaptan. Sütçü, doğalgazcı, muslukçu ve kuru temizlemeci de.
- Yatıııııın.